BÜYÜK DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU TURU

Erzurum – Kars – Iğdır – Doğubayazıt – Van – Tatvan – Ahlat – Bitlis – Batman – Hasankeyf – Midyat – Mardin – Göbeklitepe – Şanlıurfa

Büyük Doğu ve Güneydoğu Anadolu Gezilerimizde;

• Anadolu’nun kadim şehirlerinden geçerken yol boyunca karşınıza çıkacak yüksek dağ silsileleri, uçsuz bucaksız bozkırlar, tarihi taş yapılar ve doğunun kendine has coğrafyası eşliğinde kültür ve tarih dolu bir yolculuğa çıkacaksınız.
• Erzurum, Kars, Van ve Mardin gibi tarihi şehirlerde, Selçuklu’dan Urartulara, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan köklü geçmişin izlerini görecek; Ani Harabeleri, İshak Paşa Sarayı, Van Kalesi, Ahlat Mezarlığı gibi tarihî hazineleri uzman rehberimizin anlatımıyla keşfedeceksiniz.
• Cağ kebabından Van kahvaltısına, büryandan ciğer kebabına kadar her yörede farklı lezzetlerin izini sürecek; yöresel çarşılarda bal, kilim, gümüş ve el emeği ürünlerden alışveriş yaparak bu zengin coğrafyanın ruhunu evinize taşıyacaksınız.
• Van Gölü’nün maviliği eşliğinde Muradiye Şelalesi’nin serinliğini hissedecek, Akdamar Adası’nın efsanelerini dinleyecek; Nemrut Krater Gölü’nden Hasankeyf’e doğanın büyüsüne kapılacak, Midyat, Mardin ve Şanlıurfa sokaklarında taş mimarinin gölgesinde tarihle iç içe yürüyeceksiniz. Göbeklitepe’de medeniyetin izini sürecek, Balıklıgöl ve sabır makamında huzurun derinliğini yaşayacaksınız.

Detaylı Tur Programı:

Hareket Günü :
 

                           18.00  -  Mersin Millet Bahçesi (Eski Tevfik Sırrı Gür Stadyumu) önünden;

                           18.30  -  Tarsus Nusrat Mayın Gemisi karşısından;

                           19.30  -  Adana Tren İstasyonu önünden turumuza başlayacağız...

                                  Gidiş Güzergâhı: Niğde – Kayseri – Sivas – Erzincan - Erzurum
 

                           1. Gün :                  

     Gece yolculuğumuzun ardından sabah saatlerinde Erzurum’a ulaşıyor, yöresel lezzetlerle donatılmış kahvaltı eşliğinde güne dinç bir başlangıç yapıyoruz. Daha sonra, taş duvarlarıyla tarih fısıldayan Erzurum sokaklarında zamanın izlerini sürüyoruz. Rehberimizin etkileyici anlatımı eşliğinde Kongre Binası’nda milli mücadelenin izlerini adım adım takip ediyoruz. Akabinde; Çifte Minareli Medrese’nin zarif süslemelerinde ustalığı, Ulu Camii’nin dinginliğinde derin bir huzuru keşfediyoruz. Taşhan’da verdiğimiz kısa molada; doğal taşlı bileklikler, oltu taşı tespihler ve yöresel takılar arasında geçmişle bağ kurarak, tarihi atmosferde keyifli bir alışveriş deneyimi yaşıyoruz.

     Öğle yemeğimizde cağ kebabının enfes kokuları etrafa yayılırken Erzurum’un damaklarda kalan lezzetiyle vedalaşıyor, rotamızı Kars’a çeviriyoruz. Yolumuz üzerinde vatan uğruna can veren kahramanlarımızın bulunduğu Sarıkamış’a uğruyoruz. Ardından yolumuz, geçmişin taşlara kazındığı bir anıt alana, Ani Harabeleri’ne düşüyor. Yüzyılların izlerini taşıyan bu görkemli kalıntılar arasında yürürken, tarihle baş başa kalıyoruz. Devamında Kars merkeze varıyor ve otelimize geçiyoruz. Akşam yemeğimizi otelimizde aldıktan sonra dileyen misafirlerimizle Kafkas ezgilerinin yükseldiği bir Kars eğlencesine gidiyoruz.

2. Gün :

     Yeni günün ilk saatlerinde otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Kars sokaklarında kısa bir serbest zaman molası veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz Kars’ın meşhur gravyer ve kaşar peynirlerinden alışveriş yapabilir, yöresel ürünlerle dolu çarşısında gezinerek bölgeye özgü tatları keşfedebilir. Serbest zamanın ardından rotamızı Iğdır’a çeviriyoruz. Burada, Iğdır Müzesi’nde bölgenin kadim uygarlıklarına dair izleri keşfederken, Şehitlik Anıtı’nda tarihin duygusal derinliklerine bir yolculuk yapıyoruz.

     Daha sonra, Tendürek Dağı’nı panoramik olarak görüp kartal yuvası misali yükselen ve mimarisiyle hayranlık uyandıran İshakpaşa Sarayı’na varıyoruz. Kayalık bir yamaç üzerinde tüm ihtişamıyla yükselen bu görkemli yapı, sadece taşlardan değil, aynı zamanda yüzyıllık hikâyelerden örülmüş adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Rehberimizin anlatımıyla sarayın sarmaşık gibi dolanan avlularında gezerken, Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan mimari ustalığı hayranlıkla izliyoruz. Sarayın yakınındaki Ahmed-i Hani Türbesi’nde bilgece bir huzura varıyor, ardından Doğubayazıt çarşısında yöresel ürünler ve hediyelik eşyalar arasında kısa bir alışveriş molası veriyoruz. Ardından otele yerleşiyor, bölgeye özgü lezzetlerle donatılmış sofralarda günün yorgunluğunu keyifle geride bırakıyoruz.

3. Gün :    

     Kahvaltımızın ardından masmavi ufuklara doğru ilerliyor, rotamızı Van Gölü’nün büyüleyici kıyılarına çeviriyoruz. İlk durağımız, kayaların arasından gürül gürül akan, adeta doğanın nabzı gibi atan Muradiye Şelalesi oluyor. Şelalenin serinliği yüzümüze vururken, suyun ve taşın dansına tanıklık ediyoruz.

     Akabinde Van şehir merkezine ulaşıyor, Van Kalesi’nin eteklerinde tarihin görkemli izlerine dokunuyor, Van Kedisi Evi’nde ise bembeyaz tüyleri ve birbirinden farklı gözleriyle zarafetin simgesi haline gelen bu özel canlılarla tanışıyoruz. Urartu Kilim Atölyesi’nde dokumaların içine gizlenmiş asırlık motifleri inceliyor, her ilmeğinde ayrı bir hikâye taşıyan halı ve kilimlerin arasında Anadolu’nun sessiz anlatılarına kulak veriyoruz. Van şehir merkezinde vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz çarşıyı keşfedebilir, yöresel ürünler alışverişi yapabilir ya da şehir sokaklarında kısa bir gezintiyle Van’ın kendine has atmosferini deneyimleyebilir.

     Öğleden sonra, Van Gölü’nün mavilikleriyle çevrili Akdamar Adası’na tekneyle geçiyor, gölün ortasında yükselen tarihi kilisenin taş duvarlarında saklı kalmış efsaneleri dinliyoruz. Gökyüzüyle suyun birleştiği bu mistik noktada zaman adeta yavaşlıyor, içimizde derin bir hayranlık uyanıyor.

     Günün sonunda Tatvan’daki otelimize yerleşiyor, Nemrut’un eteklerinden süzülen sessizlik eşliğinde yıldızlı bir gökyüzüne karşı huzurlu bir geceye hazırlanıyoruz.

4. Gün :

     Kahvaltımızın ardından yeni bir güne, tarih kokan topraklarda Ahlat’ta başlıyoruz. Selçuklu Mezarlığı’nda taşlara kazınmış yazıtların gölgesinde geçmişin suskun tanıklarına selam veriyor, her bir mezar taşında asırlık duaların izlerini sürüyoruz. Ardından rotamızı, doğanın bir mucizesine çeviriyoruz: Nemrut Krater Gölü. Dünyanın ikinci, Türkiye’nin en büyük krater gölü olan bu büyüleyici doğa harikasında; dağların zirvesinde, gökyüzüyle yeryüzünün birbirine karıştığı manzaralara tanıklık ediyoruz. Göl çevresinde zaman zaman karşımıza çıkan sevimli bir ayı ailesi ise bu deneyime adeta bir doğa belgeseli havası katıyor; özellikle yavru ayıların oyunları görenlerin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakıyor.

     Devamında yolumuzun üzerindeki manevi duraklardan biri olan Veysel Karani Türbesi’ne uğruyoruz. Derin tevazunun ve teslimiyetin sembolü olan bu kutsal mekânda kısa ama anlamlı bir mola veriyor, huzurlu atmosferinde içsel bir dinginlik yaşıyoruz. Ziyaretimizin ardından Batman’a ulaşıyoruz. Bölgenin geleneksel tatlarını deneyimleyebileceğimiz yöresel restoranımızda öğle yemeğimizi alıyoruz. Sonrasında, Dicle Nehri kıyısında geçmişin izlerini hâlâ taşıyan Hasankeyf’e ulaşıyoruz. Eski yerleşimin baraj suları altında kalan siluetine uzaktan tanıklık ederken, taşınan yapıların çevresinde kısa bir yürüyüş yapıyor; tarihin izlerini bugünün sessizliğinde hissetmeye devam ediyoruz.

     Hasankeyf’teki kısa gezimizin ardından rotamızı, Süryani kültürünün en etkileyici simgelerinden biri olan Mor Gabriel Manastırı’na çeviriyoruz. 1600 yıllık geçmişiyle Ortadoğu’nun en eski manastırlarından biri olan bu kutsal yapıda, taş işçiliğinin zarafeti ve manastırın mistik atmosferi bizleri adeta zamanın ötesine taşıyor. Rehberimiz eşliğinde yapacağımız gezide, manastırın ruhani derinliğini ve tarihi dokusunu yakından hissediyoruz. Manastır ziyaretimizin ardından Midyat’a ulaşıyor; taş konakları, dar sokakları ve zamana direnmiş mimarisiyle adeta bir film platosunu andıran bu atmosferde geçmişin zarafetini ve çok katmanlı kültürel dokuyu iç içe yaşıyoruz. Dileyen misafirlerimiz çarşıda kısa bir gezintiye çıkabilir, telkâri sanatının inceliklerini inceleyebilir. Akabinde otelimize yerleşiyor, yöresel tatlarla süslenmiş akşam yemeğimizi alarak günün yorgunluğunu dinlendirici bir akşamla geride bırakıyoruz.

5. Gün :

     Güne otelde alacağımız kahvaltıyla başlıyor, ardından bölgenin en önemli inanç merkezlerinden biri olan Deyrulzafaran Manastırı’na ulaşıyoruz. Taş duvarları ve mistik atmosferiyle bizleri karşılayan bu kutsal yapıda, geçmişin izleriyle sessiz bir buluşma yaşıyoruz. Sonrasında Mardin şehir merkezine geçiyoruz. Tarihi camileri, taş sokakları, abbaraları ve görkemli Kasımiye Medresesi ile adeta bir açık hava müzesini andıran bu şehirde yapacağımız yürüyüşte; yöresel çarşılarda sabun, baharat ve kahve kokularıyla harmanlanmış sokaklarda dolaşarak, bu kadim şehrin kültürel zenginliğini keşfediyoruz.

     Sonrasında, tarihin sıfır noktası kabul edilen, dünyanın bilinen en eski tapınağına ev sahipliği yapan Göbeklitepe’ye doğru yola çıkıyoruz. 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihine dair tüm ezberleri bozan bu arkeolojik alanda, devasa taş sütunlar ve üzerlerindeki gizemli semboller arasında dolaşırken, medeniyetin ilk izlerine tanıklık ediyoruz.

     Son olarak rotamızı, efsanelerle örülü sokakları ve inançla yoğrulmuş geçmişiyle bizleri karşılayan Şanlıurfa'ya çeviriyoruz. Şehrin kalbinde yer alan Balıklıgöl, sükûnetiyle ruhumuzu dinlendirirken kutsal kabul edilen sazan balıklarının usulca süzüldüğü berrak sular arasında efsanelere dokunur gibi yürüyoruz. Ardından Ayn Zeliha Gölü’nün masalsı güzelliğine göz gezdiriyor, Halil-ül Rahman Camii’nin taş avlusunda gölgeden süzülen serinlikle soluklanıyoruz. Urfa sokaklarında yapacağımız kısa gezintiyle tarih, inanç ve yaşamın iç içe geçtiği bu topraklarda son izlerimizi bırakıyoruz. Ardından, Şanlıurfa’nın binlerce yıllık ezgilerle yoğrulmuş müzik ve eğlence kültürünü yakından hissedeceğimiz, türkülerin ve sohbetlerin geceyi süslediği sıra gecesine katılarak bu kadim şehirle unutulmaz bir veda gerçekleştiriyoruz.

     Gün batarken bu eşsiz coğrafyaya veda ediyor, Adana ve Mersin yönünde dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Geride yalnızca gezdiğimiz yerler değil; kalbimize işleyen manzaralar, zihnimize kazınan anılar ve anlatıldıkça güzelleşecek hikâyeler kalıyor...

                      Gezi Tarihleri (Cumartesi Günleri) :

•  5 Temmuz 2025 (Cumartesi)
•  2 Ağustos 2025 (Cumartesi)
•  23 Ağustos 2025 (Cumartesi)
•  5 Eylül 2025 (Cumartesi)

                      Gezi Ücretine Dahil Olan Hizmetler :

• Otellerdeki sabah kahvaltıları ve akşam yemekleri
• Alanında uzman “Profesyonel Rehberlik Hizmeti”
• Kişiye özel “Seyahat Sağlık Sigortası”
• Minimum 46 kişilik büyük turizm otobüsleriyle ulaşım
• 4* Kars Sapran Deluxe Otel’de 1 gece konaklama
• 3* Doğubayazıt Grand Ağa Otel’de 1 gece konaklama
• 4* Tatvan Kardelen Otel’de 1 gece konaklama
• 5* Midyat Matiat Otel veya Mardin 4* Yay Grand Otel'de 1 gece konaklama
• Programda belirtilen çevre turları
• Otobüs içerisindeki sıcak & soğuk ikramlar

      Gezi Ücretine Dahil Olmayan Hizmetler :

• İlk gün sabah kahvaltısı
• Otellerdeki ekstralar
• Yemeksiz Kars eğlencesi
• Şanlıurfa’daki sıra gecesi
• Öğle yemekleri ve yemeklerdeki içecekler
• Müze ve ören yeri giriş ücretleri

               NOTLAR :

• Kesin rezervasyonlar kişi başı 5.000 TL ön ödeme ile gerçekleştirilir.
• Kayıtlarda; isim, telefon ve T.C. kimlik numaranız gerekmektedir.
• Kayıt yaptıranlar acentemiz genel koşullarını kabul etmiş sayılırlar
• Gezi organizasyonu tamamen firmamız tarafından yapılmaktadır.
• Çocuk indirimleri iki yetişkin yanındaki konaklamalarda geçerlidir.
• Turumuz sırasında hava koşulları, yol durumu, yerel otoritelerden kaynaklı uygulamalar veya benzeri mücbir sebeplerin oluşması hâlinde; rehberimizin inisiyatifiyle program akışında güncelleme, duraklarda süre değişikliği veya rotada küçük revizyonlar yapılabilir. Bu tür değişiklikler, turun genel akışını ve içeriğini olumsuz etkilemeyecek şekilde, katılımcıların güvenliği ve konforu gözetilerek gerçekleştirilir.
• Ören yeri ve Müze girişleri için MÜZE KART gerekmektedir. Dileyen misafirlerimiz ilk gün gireceğimiz müzelerden Müze Kart çıkartabilirler.
• Triple (3 kişilik) odalarda üçüncü yatak, normal yatak konforunda olmayabilir. Otel, duruma göre misafirlerimize açılır-kapanır yatak ya da çekyat verebilir.
• İçerik aynı olmak kaydıyla gezi programında küçük değişiklikler olabilir.
• Turumuza kayıt yaptıran misafirlerimiz, seyahat sözleşmesini okumuş ve kabul etmiş sayılır.
• Tur programı kapsamında katılımı tamamen isteğe bağlı olan zipline ve benzeri doğa aktiviteleri sırasında oluşabilecek herhangi bir sağlık problemi, kaza veya zarar durumunda tüm sorumluluk katılımcıya aittir. Acentemiz bu tür bireysel aktivitelerde sorumluluk kabul etmemektedir.
• “Tüketici” hizmetin başlamasına 15 gün kala iptal talep ettiğinde ödediği bedelin tamamı kendisine iade edilir. “Tüketici”, hizmetin başlamasından 15 gün içinde sözleşmeyi iptal etmesi halinde gezi bedelinin %35 ‘i ödenir. 7 günden az az bir süre kala ise iptallerde geri ödeme yapılamaz.